Aslında
mesajı keşfeden program muhtemel bir zeki uygarlık bulabilmek için yıldızlardan
gelen sinyalleri tarıyordu. Öğrencinin kişisel bilgisayarında boş zamanlarında
çalışan, asıl işiyle ilgisiz bir proje, hatta bir hobiydi. Ama uykusuz öğrenci
o günkü verileri yanlış bilgisayara yükleyip alışkanlıkla aynı tuşa basınca, karşısında
şifresi çözülmüş, anlamlı cümleler gördü. Karmaşık gürültü sinyallerine o kadar
alışmıştı ki, biraz daha yorgun olsa, programın saçmaladığını düşünerek fazla
kurcalamadan her şeyi silip uyumaya başlayabilirdi. Ama okuduğu şeyler
teknolojiyle ilgiliydi ve gelecekten bahsediyordu. Kuramsal fiziğe göre çok
özel durumlarda zamanda geriye yolculuk yapılabileceği biliniyordu; acaba bu da
gelecekteki fizikçilerden gelen bir mesaj mıydı? Ya da aynı hızlandırıcı
yüzlerce yıl sonra da bir fizik merkezinde çalışmaya devam mı ediyordu? Belki
de parçacıkları ışıktan yüksek hızlara ulaştırıp zamanda geriye döndürmek
deneysel olarak mümkün olunca gelecekten bize bir mesaj göndermek istemişlerdi.
Bin yıl sonra orada çalışacak gençlerden biri bir şaka mı yapmıştı; acaba kendi
okuduğu Teknoloji Tarihi adlı e-kitabı, yoğun bir günün ardından bize yanlışlıkla
mı göndermişti? Elbette bilim dünyasından da, sosyal bilimcilerden de pek az
kişi bu “buluşu” ciddiye aldı. Onlar şakayı yapanın günümüzde yaşadığını
düşünüyordu. Sadece fütüristler ve bilim kurgu meraklıları kitabı didik didik
etti.
Günümüzle ilgili izler, ipuçları bulmaya çalıştılar, ama bu “tarih”
kitabı çoğu zaman 1000 yıl sonrasından bahsediyordu. “Unutulup gitti” dediği
teknolojiler genelde henüz keşfedilmemiş şeylerdi. Bilmediğimiz kelimelerin ve
kavramların yanı sıra şu anda mevcut olmayan pek çok siyasi gruptan, onların ideallerinden
ve dünya görüşlerinden de bahsediyordu. Mesela şu pasajı nasıl
yorumlayabiliriz? “Toprakana kültü ile çoklugerçekçiler arasındaki kavga
genetik yüzünden başladı, fazla enerji-atık ısı problemiyle kızıştı, gezegen
çapında jeolojik değişimler yapılması ile doruğa ulaştı. En sonunda çoklugerçekçiler
güneşin çok yakınlarında yörüngeye soktukları gemilerine taşındı. Burada 100m ’lik
güneş paneline gelen enerji, dünyadaki bir füzyon reaktörünün ürettiğine
eşitti. Nihayet alternatif gerçekliklerini üretecek doymak bilmez işlemci
ağları için gereken enerjiyi ucuz yoldan bulmuşlardı. Üstelik artık fazladan
üretilen her bir kalorinin nereye gittiğinin ve ne tür etkiler yaptığının hesabını
soran toprakanacılardan da kurtulmuşlardı. Dünyayı eski çağlardaki özgün
şekliyle korumak isteyenlerle sonsuz sayıda yeni dünyaya yelken açmak
isteyenler arasındaki bu ayrışma, insanlık tarihi için bir dönüm noktası oldu.”
Merhaba ben taner istanbuldan varmi evli esini anlatacak sohbet edecek tekim cifte tecrubem var 05458622275
YanıtlaSil